Dünyaları küçük oyunları büyük
Arama motoruna ‘en sevilen çocuk oyunları' yazdığınızda karşınıza çıkanlara şaşırmayın. ‘Çocuklar ne oynuyor?' diye merak ettik, bırakın çocukları yetişkinlere bile uygun olmadıklarını gördük. ‘Justin Bieber dayak', ‘firikik yakala', ‘emo aşkı yaşa' örneklerden sadece birkaçı.
Üç yaşında ama tabletten oyun açmayı biliyor.' cümlesini sık sık duyar olduk. ‘Kendi küçük aklı büyükler'in internet kurdu olması yeni bir övünç kaynağı. En sevdikleri oyunu açmaları dakikayı bulmuyor. Bunun için okuma-yazma bilmelerine de gerek yok. Birkaç tuşla birbirinden renkli siteler önlerinde hazır. O minik parmaklar rekor kıradursun anne-baba rahat nefes alıyor(!). Buraya kadar her şey normal. Fakat bilgisayarı elinden aldığınız dakika kıyamet kopuyor. Aldırmayıp siteyi incelemeye kalkıştığınızda karşınıza çıkması muhtemel tablo şöyle: Derya'ya makyaj yap, yaşlı teyzeyle dans, ilk öpücük, emo aşkı, ev ödevinden kaytarmaca, kafe kaçamağı, Candy kız giyindir... Sadece isimleri bile can sıkmaya yetiyor. Görseller ise çok daha ürkütücü. Bırakın küçükleri, yetişkinlere bile uygun olduğunu söylemek güç.
Çocukların prize bağlı saatlerini azaltmak gerektiği konusunda herkes hemfikir. Bunu başarmak ise çok kolay olmuyor. Önceleri televizyonun bakıcılığında beslenen afacanlar şimdi internet olmadan ağzına lokma sokmuyor. Bu bağımlılıkta ebeveynin ödüllendirme sisteminin etkisi büyük. Hemen her olumlu davranış internet oyunuyla mükâfatlandırılıyor. Telekomünikasyon Daire Başkanlığı kontrolündeki siteler, değerler eğitimine ve karakter gelişimine uygun olmadığı halde tıklanmaya devam ediyor. Her birinin ne derece uygunsuz olduğunu, başkanlığın bizzat ‘güvenli çocuk' adında bir oyun sitesi kurmasından anlayabilirsiniz. Klinik psikolog Reyhane Dağlar, mevcut koşullarda bütün sorumluluğun ebeveynde olduğunu belirtiyor. Dağlar, çocukların ruhaniyetine ters her türlü malzemeyi duygusal şiddet olarak tanımlıyor.
Oyun sitelerinde sadece çocuk yok
‘Zaten denetimden geçiyordur' varsayımıyla hareket edildiğinde çocuk istismarına kapı aralanıyor Dağlar'a göre: “Aile ya da çocuğa bakan kişinin buna müsaade etmesi, izletmesi durumunda çocuk istismarı ortaya çıkar. Çünkü minik, duygusal açıdan zarara uğruyor. Nasıl ki ebeveyn, evladı fiziksel olarak kendisine zarar verir diye kesici aletleri ortada bırakmaz, aynı şekilde de oyunlardaki uygunsuz materyal ve içeriklerin de önünü almak zorunda.”
Bir diğer tehlike ise oyun sitelerindeki mesajlaşmalar. Oyuncuların bir bölümü yetişkin olduğundan tacizler yaşanıyor. New York University'de ihtisas eğitimini alan Reyhane Dağlar, yurtdışındaki siber suçlara karşı mücadelenin Türkiye'de de işlemesi gerektiği görüşünde: “Amerika'da savcılıkta çalıştığım dönemde internette çocuk istismarcılarını yakalamak için oluşturulmuş bir birimle çalışmıştım. İstismarcıları yakalamak için uzmanlar kendileri de çocukmuş gibi yazışıyordu. Bu sebeple ailelerin bunu da dikkate almaları gerektiğine inanıyorum.”
Saklambaç oynayalım mı?
Çocuklar için oyun çok önemli bir ihtiyaç. Karakter ve kişilik gelişiminde de önemli rol oynuyor. Dış dünyayı algılamada en doğal öğrenme aracı, geleceğin provası oyunları yasaklamak doğru değil. Psikolog Sümeyye Demir, bilinçaltı mesajları olan sanal eğlenceler yerine geleneksel oyunları tavsiye ediyor. Hepimizin bildiği elim sende, saklambaç, körebe gibi oyunlar çocukların psikolojisine olumlu etki ediyor. Bilgisayarı yasaklamak yerine beraber vakit geçirdiğinizde çocuk ruhsal olarak tatmin oluyor. Demir, bu süreçte sabrı elden bırakmamanın önemine değiniyor. Çünkü çocuklar alışkanlıklarından kolay kolay vazgeçmiyor. Ayrıca istediğini yaptırma konusunda her türlü yolu deniyor. İletişimin olmazsa olmazı samimiyet burada da oldukça önemli Demir'e göre: “Onunla gerçekten eğlenmek istemeniz gerekir. Ebeveynler evladıyla ruhsal bütünlük sağlayabilme ve onun yaşına inebilme konusunda ne kadar başarılı olursa o kadar iyi arkadaş olabilir. Çünkü çocuk kendisiyle ruhsal temasa girmeyen yetişkini oyununa dâhil etmez. Ve ne yazık ki yetişkinler çocuğun o büyülü ve ruhsal olarak iyi edici atmosferinden mahrum kalmış olur.”
FARKLI KANALLAR RAHATLATIR
Çocukları internet oyunlarından uzaklaştırmak adına ‘Yeter artık. Çok oynadın. Oynama!' türünden ikazlar çoğu zaman sonuçsuz kalıyor. Bunun yerine alternatifler sunmak gerekiyor. Klinik psikolog Reyhane Dağlar, sanal ortamın gerçeklikten kopardığını hatırlatıyor. Bu bakımdan gerçek dünyayı daha cazip hale getirmekten başka çare yok. Yorgun, sürekli reddeden, serbest zamanlarını ev işleriyle veya televizyon başında geçiren ebeveynlere çok iş düşüyor. Dağlar, çocuğun haz kanalını farklı kaynaklarla değiştirmek için yüzme, resim, müzik gibi aktiviteleri öneriyor. “Bunlardan daha da önemlisi günün birkaç saatini sanal oyunlarla harcayan çocuğun duygusal açlığını da gözden kaçırmayın.” diyor.
İradesi zayıf çocuklar çağı
Psikolog Sümeyye Demir ise çocuk gelişiminde irade ve duyarlılık olmak üzere iki önemli nokta olduğunu hatırlatıyor. Duyarlılık; çocuğun hissediciliğini koruması, hayattaki güzelliklerin farkında olması, canlıları sevmesi ve değer vermesi, empati yapabilmesi duygularını içeriyor. Duyarlılık ise keyif almayı ve hazzı beraberinde getiriyor. Bu nedenle çocukta duyarlılık gelişirken irade de mutlaka beslenmeli. İrade sağlamlaştığında çocuk olumsuzluklardan daha az etkileniyor. Psikolog Demir, bilgisayar oyunları nedeniyle yaşına uygun olmayan ama keyif verici, eğlenceyle tanışmanın sonuçlarını şöyle özetliyor: “Kız çocuğu çok erken bir dönemde makyajla tanışırsa ve bu hoşuna giderse makyaj yapma isteğini öteleyebilmesi pek mümkün olmaz. Bu durum iradesinin gelişimini de olumsuz yönde etkiler. Aynı şekilde bir erkek çocuğu fizikî; güzelliğin ön plana çok fazla çıkarıldığı oyunlar oynarsa irade gelişimi sekteye uğrar. Yaşına uygun olmayan, cinsellik içeren türler de çabuk büyüme isteğine, genç (ergen) gibi davranmaya ve duygusal olarak kendisini zorlayan hislerin oluşmasına neden olur.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder