Koruyucu hekimlik; nâm-ı diğer 'Tıbb-ı Nebevi
Yeme-içme, temizlik ve ağız-beden sağlığına sadece Ramazan'da değil, her zaman dikkat etmek gerekiyor. Bu vesileyle Fahri Kâinat Efendimiz'in (sas) beden ve ruh sağlığı hakkında ortaya koyduğu uygulama ve tavsiyeleri bir araya getiren ‘Tıbb-ı Nebevî;' bilgilerini hatırlamakta fayda var.
Son yılların popüler kavramlarından biri Tıbb-ı Nebevî;. Peygamber Efendimiz'in (sas) tavsiye ettiği çörekotu gibi şifalı bitkiler aktarlarda daha çok satılır fakat Tıbb-ı Nebevî; aktar dükkânlarına indirgenecek bir konu değil. Sağlığa büyük önem veren ve ümmetine sağlıklı bir vücutla ibadet etmeyi tavsiye eden Efendimiz (sas), sürekli olarak Allah'tan (cc) sağlık ve afiyet dilemiş, hasta olan kişilere tedavi yollarında rehberlik etmiş. Önemle üzerinde durduğu husus ise hastalanmadan önce hastalığın ortaya çıkmasını önleyen, koruyucu hekimlik olmuş. Yrd. Doç. Dr. Arslan Mayda'nın imzasıyla çıkan ‘Tıbb-ı Nebevî; Koruyucu Hekimlik' adlı kitap da bu minvalde ele alınmış. Işık Yayınları'ndan neşredilen çalışma, Hz. Muhammed'in (sas) hayatı ve hadislerini ele alarak koruyucu hekimlik meselesini inceliyor.
Arslan Mayda, tıpla ilgili hadislerin pek çoğunun koruyucu hekimliğe dair olduğunu, dikkat çekerek, “Peygamber Efendimiz hasta olan kişilere tedavi yollarını göstermiştir. Fakat asıl önemle üzerinde durduğu husus, hastalığın ortaya çıkmasını önleyen koruyucu hekimliktir.” diyor. Hz. Peygamber'den tıp konusunda rivayet edilen haberlerin bir kısmının vahiyle kendisine bildirildiği, diğer bir kısmının ise Arapların âdetlerinden ve farklı dönemlerde yaşamış hekimlerden tecrübeyle elde edilen bilgiler olduğu İslâm bilginlerinin birçoğu tarafından kabul edilmiş. “Cüzzamlı hastayla arada iki mızrak boyu mesafe konulmasını buyurarak tıp tarihinde mesafe kavramını ilk tavsiye eden Efendimiz'dir. Yine, insanlar dil üzerindeki tüycüklerin mikroorganizmaları tutarak hastalık kaynağı olduğunu ve dilin temizlenmesi gerektiğini bilmezken O, (sas) ilk defa dilini misvaklamıştır.” diyor Dr. Mayda.
En iyi tedavi için beş husus
Yrd. Doç. Dr. Arslan Mayda, Tıbb-ı Nebevî;'nin insanlarda bozulan ve değişen anatominin yaratılış biçimine dönmesine vesile olacağını söylüyor: “Tıbbın 50 sene önceki tedavi metotlarına baktığınız zaman bugün kullanılmadığını görürüz. Bugün açık cerrahi tedavilerin yerini, endoskopik (kapalı-iç) cerrahi tedaviler almış. Gelecekte tıp uygulamaları, yaratılış anatomisini bozmayan uygulamalarıyla teknolojik, genetik buluşların katkılarıyla, koruyucu hekimliğin geniş manada ele alınmasıyla ve uygun ilaç tercihleriyle Efendimiz'in (sas) koyduğu en iyi tedavi hedeflerini yakalayacaktır.”
1996 yılından beri bu konu üzerine çalışmalar yapan Mayda, Peygamber Efendimiz'in (sas) cerrahi operasyonları sınırlı şekilde tercih ettiğini söylerken, Ebu Davud'da rivayet edilen şu hadis-i şerifi hatırlatıyor: “Tedavi olduğunuz şeylerin en iyisi ağızdan ilaç almak, burundan ilaç damlatmak, kan aldırmak, müshil kullanmak ve sülük yapıştırmaktır.”
Mayda, bu beş hususun tıbbın geleceği son nokta olacağını düşünüyor.
Bir organ hasta olursa bütün vücut hasta olur
Peygamber Efendimiz (sas), bir organ hasta olursa bütün vücudun hasta olacağının uyarısını yapmış. Bu nedenle vücudun geneli için Allah'tan (cc) sağlık ve afiyet istemiş. Yüzme, güreş, atletizm, binicilik, atıcılık gibi spor branşları da Efendimiz'in vücudun korunması için tavsiye ettiği sporlar arasında. Yrd. Doç. Dr. Arslan Mayda, koruyucu hekimlikle ilgili de şunları söylüyor: “Tıp tahsili gören ve Efendimiz'in (sas) koruyucu hekimlik adına söylediklerini inceleyen her hekim, ‘Bu sözler tıp tahsili görmeden asla söylenemez, eğer söyleniyor ise vahiy kaynaklı buyruklardır.' demeden kendini alamaz. Efendimiz'in (sas) koruyucu hekimlik adına söyledikleri kıyamete kadar değerini koruyacaktır.”
İki öğün yemek, yaratılış fizyolojisine uygun
Yrd. Doç. Dr. Arslan Mayda, Peygamber Efendimiz'in (sas) günde iki öğün yemek yemesinin hikmetini şöyle açıklıyor: “Guyton fizyolojisinde yağ metabolizması bölümüne baktığınız zaman ağızdan alınan gıdalardaki yağlar, bağırsaklarda yağ asitlerine parçalandıktan sonra kana karışır. 8-9 saat sonra hücrelerde yer alır. Yaklaşık sekiz saati uykuda geçen bir insan, geri kalan 16 saatinde iki öğün yemek yerse yaratılış fizyolojisine uygun davranmış olur. Efendimiz'in (sas) sahih hadislerinde, ispatlanmış ilmi ölçülere ters düşen hiçbir metot bulamazsınız.”
Peygamberlerin mucizesi ilmin geleceği son nokta. Çıkan gözün yerine konması, kopan elin ve kolun yerine konulması, geri zekâlı çocuğun devrin allamesi olması, dişlerin çürümemesi ve dökülmemesi, iz bırakan yanıkların iz bırakmayacak şekilde tedavi edilmesi, sağır ve dilsiz çocukların konuşması, saçların siyah kalması, unutkanlığın giderilmesi, kırıkların kısa sürede kaynatılması bu konuda akla gelen ilk örnekler. Mayda'nın görüşü ise bugünkü tıp ilmiyle mümkün olmayan hastalıkların, yakın bir gelecekte Allah'ın izniyle tamamen tedavi edileceği yönünde.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder