Sevgi tercih, saygı mecburî
Sevgiyi ilk günkü gibi korumak zor. Zira zamanla dönüşüm geçiriyor. Bu duygu rutin hale geldiğinde bu kez evliliği yürütme görevini saygı devralıyor. Uzmanlara göre saygının olmadığı yerde sevgi tek başına işe yaramıyor. Saygı bitmişse sevgi, etkisiz bir yapıştırıcı halini alıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2014 yılı evlenme ve boşanma istatistiklerini yayımladı nisan ayında. Verilere göre, evlenen çift sayısı 599 bin 704, boşanan çift sayısı ise 130 bin 913. 2014’te evlenenlerin sayısı bir önceki yıla göre yüzde 0,1 azalırken, boşananların sayısı yüzde 4,5 artmış. Şiddetli geçimsizlik, maddi yetersizlik, iletişimsizlik, bencillik, sadakatsizlik gibi boşanma gerekçelerine artık aşinayız. Ancak Yargıtay’dan çıkan bazı emsal kararlar var ki şaşırtıyor. Örneğin tükürmek! 2008 yılında Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, ‘kocanın yüzüne tükürmek duygusal şiddettir’ diyerek tükürmenin boşanma nedeni olabileceğini kaydetmişti. Ağız ve beden kokusu için tedavi olmamak, eşiyle alay etmek, onu başkalarıyla kıyaslamak, evden kovmak, iftira atmak, küçük düşürmek de en popüler boşanma nedenlerinden. Dikkat ederseniz tüm bu sebeplerin temelinde saygı kavramı yatıyor. İlişkilerin omurgasını oluşturan saygı bitmişse evlilik ömür törpüsüne dönüşüyor. Uzmanlara göre saygının olmadığı yerde sevgi tek başına işe yaramıyor. Saygı bitmişse sevgi, etkisiz bir yapıştırıcı halini alıyor.
Sevgi ve saygı birbirini besler
Uzman Psikolog Rümeysa Ölmez’e göre, sevgi ve saygı birbirini besleyen duygular. Saygı varsa sevginin kalıcı olması mümkün ama saygı yitirilmişse tahammülsüzlük başlar; beraberinde incitme, kin duyma, intikam alma duyguları sökün eder. Zamanla sevgi azalabilir, o zaman merhamet, şefkat, kültürel ve dini değerler devreye girer ve ilişki saygı çerçevesinde devam edebilir. Aslına bakarsanız sevgi tercihtir ama saygı mecburî;dir. Yalan söyleniyorsa, küfür, hakaret ve aşağılama varsa, çiftler birbirini dinlemiyorsa, konuşamıyorsa o ilişkideki saygı yitip gitmiştir. Can çekişen bu ilişkiler kör topal yürütülür ancak bir süre sonra ne muhatabınıza ne de kendinize saygınız kalır.
Dinde değer vermek esas
İlahiyatçı Ayşegül Altan Kuzu ise İslam’a göre saygının insanî; bir hak olduğunu söylüyor. Zira insan kerim ve saygıdeğer yaratılmış. Ona saygı duymak Yaradan’a da saygı duymak anlamını taşır. Yaratan’dan ötürü yaratılanı sevme, değer verme, incitmeme, hakir görmeme esastır. Eşler arasında nesebin, fiziksel özelliklerin, fikirlerin aşağılanması da saygısızlığa varan ve ilişkiyi bitiren en önemli amillerden. Eşlerin birbiri üzerindeki haklarına kafa yormalıyız örneğin. Hakaret etmenin dinde tasvip edilmediğini, söz düellolarının ve yaralayıcı üslubun evliliği çıkmaza soktuğunu, öfke kontrolü sağlanamadığında geriye dönüşü zor yollara girildiğini idrak etmeye ihtiyacımız var.
Çözüm yolu iletişim kurabilmek
Sosyolog Abdürrezzak Çil’e göre, saygı kavramı sevgiyle daha anlamlı ve tutarlı. Ancak sevgiyi ifade etme ve dışa vurma konusunda yaşanan yetersizlik saygıya da yansıyor. Sevgi temeli üzerine inşa edilen saygı anlayışı ise daha dayanıklı ilişkileri beraberinde getiriyor. “Eşime saygı duyuyorum ama onu sevmiyorum.” şeklindeki bir ifade tutarsız. Bu iki kavram etle tırnak gibi, birini diğerinin yerine koymak çok makul değil. Burada önemli olan iletişim. İyi iletişimle iki kavram pekişir, eğer birinde zedelenme olursa diğeri üzerinde olumsuz etki yapar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder