İkinci çocuğa karar verişimizin hikayesi
Bir önceki postumda, son dakika golü gibi verdiğim sürpriz haberi azıcık açayım. Nasıl oldu da, "tek çocuklu ve mutluyuz" derken derken, birden "arkayı dörtleme" kararı aldık, anlatayım:
Öncelikle, bir tek çocuk olarak, bir tek çocukla evli olarak, etrafımda bir sürü tek çocuk olarak büyüyerek falan çok bilmiş ve uzman bir şekilde söyleyebilirim kiii, fikrim asla değişmedi, tek çocuk bence muhteşem bir şey. Hiç de öyle dedikleri gibi bencillikle, paylaşmayı bilmemekle, tuhaf kişilik ve karakter sorunları, sosyal sorunlarla ilişkili değil, hatta bir psikolog olarak çok çocuklu ailelerdeki çocukların tek çocuklardan daha fazla psikolojik ve sosyal sorun yaşadıkları üzerine bir sürü makale sunabilirim size. Bu "tek çocuk çok sorunlu bişi" geyiğini de ortaya 2 ve daha çok çocuklu ailelerde, sırf tek çocuk arkadaşlarının sahip olduğu imkanları kıskanarak büyüyen ve bunu aşamamış insanların attığını düşünüyorum valla, nokta. Tek çocuk hem ailenin imkanlarını zorlamadan en üst düzeyde sunabilmesi, hem çocukluğundan itibaren yetişkinlerin sosyal ortam ve kurallarına aşina ve adapte olduğu, hem de yıpratıcı kardeş çatışmaları, ailedeki dengesizlikler vs'den nasibini almadan büyüyebildiği için bence şanslıdır ve ailesi için de şanstır. Bu fikrim asla değişmedi, bunu öncelikle belirteyim. Zaten hep söylerim, Allah herkese istediği sayıda çocuğu hazır olduğunu düşündüğü zamanda versin. Tek ya da çok çocuk değil mesele, layıkıyla bakabilmek, büyütebilmek..
Şimdi gelelim, biz iki tek çocuk, tek olmaktan gururlu çocuk, neden "arkayı dörtleme"ye karar verdik. Durum şudur arkadaşlar:
Ekim ayının başında, felekten çaldığımız romantik bir gece sevgilimle başbaşa dışarı çıktık ve 3-5 kokteyl yuvarlayıp, çakırkeyif, el ele sokaklarda yürürken de ikinci çocuğa karar verip eve döndük. Olan, tek cümlede özetlemek gerekirse, aynen buydu..
Öncelikle, bir tek çocuk olarak, bir tek çocukla evli olarak, etrafımda bir sürü tek çocuk olarak büyüyerek falan çok bilmiş ve uzman bir şekilde söyleyebilirim kiii, fikrim asla değişmedi, tek çocuk bence muhteşem bir şey. Hiç de öyle dedikleri gibi bencillikle, paylaşmayı bilmemekle, tuhaf kişilik ve karakter sorunları, sosyal sorunlarla ilişkili değil, hatta bir psikolog olarak çok çocuklu ailelerdeki çocukların tek çocuklardan daha fazla psikolojik ve sosyal sorun yaşadıkları üzerine bir sürü makale sunabilirim size. Bu "tek çocuk çok sorunlu bişi" geyiğini de ortaya 2 ve daha çok çocuklu ailelerde, sırf tek çocuk arkadaşlarının sahip olduğu imkanları kıskanarak büyüyen ve bunu aşamamış insanların attığını düşünüyorum valla, nokta. Tek çocuk hem ailenin imkanlarını zorlamadan en üst düzeyde sunabilmesi, hem çocukluğundan itibaren yetişkinlerin sosyal ortam ve kurallarına aşina ve adapte olduğu, hem de yıpratıcı kardeş çatışmaları, ailedeki dengesizlikler vs'den nasibini almadan büyüyebildiği için bence şanslıdır ve ailesi için de şanstır. Bu fikrim asla değişmedi, bunu öncelikle belirteyim. Zaten hep söylerim, Allah herkese istediği sayıda çocuğu hazır olduğunu düşündüğü zamanda versin. Tek ya da çok çocuk değil mesele, layıkıyla bakabilmek, büyütebilmek..
Şimdi gelelim, biz iki tek çocuk, tek olmaktan gururlu çocuk, neden "arkayı dörtleme"ye karar verdik. Durum şudur arkadaşlar:
Ekim ayının başında, felekten çaldığımız romantik bir gece sevgilimle başbaşa dışarı çıktık ve 3-5 kokteyl yuvarlayıp, çakırkeyif, el ele sokaklarda yürürken de ikinci çocuğa karar verip eve döndük. Olan, tek cümlede özetlemek gerekirse, aynen buydu..
Aslında ikimiz de birbirimize çaktırmadan, yaşadığımız sürpriz hamilelik ve düşük sonrasında ikinci bir çocuk yapmalı mı yapmamalı mı diye düşünüyormuşuz.. Neden yapmamalı sorusuna verecek cevabım çoktu da (burada uzun uzun yazmıştım tek çocuk(lu) olmanın faydalarını) neden yapmalı sorusuna pek cevabım yoktu. Şimdi var; çünkü bir evladım(ız) daha olsun istiyorum(uz). Başka hiç bir nedeni yok. Kardeşin şart olduğuna kesinlikle inanmıyorum, açıkcası ikinci çocuğu da kızıma kardeş olsun diye yapmış olmayı istemezdim. İkinci bir çocuğu sadece ikinci bir çocuk istediğim için, bu fikir içimi ısıttığı, kalbimde minik kelebek kanatları hissettirdiği için yapmak istedim..
Benim ikinci çocuğun aleyhine düşünmeme neden olan 3 temel korkum vardı:
1. Maya'ya hamileliğimde yaşadığım sıkıntıların tekrar etmesi, yani 2'li test sonucunun kötü çıkması, o Allah kimseye vermesin diyeceğim karar sürecini yaşama olasılığı, Koriyonik Villus Örnekleme testini tekrar yaşama olasılığı, sonrasında yaşadığım ve erken doğuma neden olan gebelik kolestazının tekrar etme olasılığı. (çünkü tüm bunları yaşamış olmam ve ilerleyen yaşım nedeniyle belki de tekrar yaşamamın yüksek olasılık olması, yoktan yere sağlığımı / bebeğin sağlığını bozmam)
2. Duygusal anlamda hassas bir çocuk olan Maya'mın yeni bir bebeğin gelişine karşı gösterebileceği olumsuz tutum ve davranışlar. Biricik kızımla uyumu yeni yakalamışken, ellerimden kayıp gitmesi korkusu. (çünkü daha ilk günden itibaren çok ama çok zorlandım ve hala çok zorlanıyorum kızıma annelik yaparken, onun çok küçük adımlarla, bir goncanın açılması gibi hayata açılmasını izlerken, onu hazır olmadığı ve hatta belki de istemediği bir yaşam koşuluna sokup zarar vermekten korkuyorum)
3. Eşim de ben de tek çocuğuz, kardeş nedir bilmediğimiz gibi, hem bizim hem de anane babanne dedelerin aynı anda birden fazla çocukla nasıl uğraşılır hiç bilmiyor oluşumuz, yani mutlu huzurlu çekirdek ailemize yeni bir bireyin girmesiyle tüm ilişkilerin altüst olması, büyünün bozulması olasılığı (çünkü eşimle ilişkim, kızımla ilişkim, sanki hepsi incecik bir ipte yürüyen bir cambaz gibi, kırılgan geliyor bana, mutluluğumu, dinginliğimi neden riske atıyorum, neden gereksiz yere hayatımı karıştırıyorum)
İşte buydu benim korkularım.. Doktorum ilkini eledi, risk tabii ki yüksekti ama risk almadan bilemezdik, tıp gelişmişti, 10. haftadan itibaren doğruluğu yüksek Harmony testi çıkmıştı mesela ve doğrusu korkulara değil, olumlu düşüncelere odaklanmalı, yaşamda hiç bir kararımızı ertelememeliydik. Maya ikincisini eledi, kızım bebek istiyordu! Arkadaş istiyordu, yoldaş istiyordu, gördüğü bebekleri illa ki sevmek, benimle yaptığı her resime bir de bebek çizdirmek istiyordu. Ve sevecendi, sakindi, şefkatliydi bebeklerle birlikteyken. Eşim de sonuncusunu eledi, biz çift olarak 12 senede ne badireler atlatmıştık, neleri konuşarak, sarılarak, sevişerek çözmüştük, birbirimize destek, yoldaş olmuştuk, bir bebek mi bozacaktı bizi.... üstelik ilkinden katmerli katmerli öğrendiklerimizle! Evet ikinci bebek zordu, belki ilkinden bile zor bir bebek olacaktı ama biz artık o acemi anne baba değildik, biz güçlüydük ve mutluluğumuz, dinginliğimiz dış etmenlere değil, bize, kendimize bağlıydı.
Düşükten sonra doktorların da önerdiği gibi 1 regl döngüsünün daha geçmesini bekledik ve Ekim'de çalışmalara başladık.. Bakalım ne zaman hamile kalacaktım.. İçim hep pır pır bekledim. Taa ki, bir gün adetimin gecikmesinin üstünden daha sadece 1 gün geçmesine rağmen, heyecandan dayanamayıp o testi yapıp, çift çizgiyi görene dek.. Evet; o saniyede anladım ki; ikinciye anne oluyordum, hatta o saniyede olmuştum..
Tabii ki korkuyorum, bazen içimden "nasıl becereceğim 2 çocuğu" temalı panik dalgaları geçiyor. Bilmiyorum ya, belki ikinci çocuk ilkinden de zor olacak, belki çok büyük bir hata yaptık bu kararı vermekle.. Ama öteyandan, bir de şunu düşünüyorum, o zor yıllar geride kalınca, belki iki kardeş iyi de anlaşırlarsa, hayatta birbirlerini bırakmazlarsa, birbirlerini bir zenginlik olarak görebilirlerse, işte o zaman, dünyanın en büyük şansı olacaklar.. Bilmiyorum, ne olacak.. Umarım hayırlı, sağlıklı, huzurlu bir evlat olur, insan gibi insan olur, mutlu olur, mutlu eder.. İnşallah..!
Düşükten sonra doktorların da önerdiği gibi 1 regl döngüsünün daha geçmesini bekledik ve Ekim'de çalışmalara başladık.. Bakalım ne zaman hamile kalacaktım.. İçim hep pır pır bekledim. Taa ki, bir gün adetimin gecikmesinin üstünden daha sadece 1 gün geçmesine rağmen, heyecandan dayanamayıp o testi yapıp, çift çizgiyi görene dek.. Evet; o saniyede anladım ki; ikinciye anne oluyordum, hatta o saniyede olmuştum..
Tabii ki korkuyorum, bazen içimden "nasıl becereceğim 2 çocuğu" temalı panik dalgaları geçiyor. Bilmiyorum ya, belki ikinci çocuk ilkinden de zor olacak, belki çok büyük bir hata yaptık bu kararı vermekle.. Ama öteyandan, bir de şunu düşünüyorum, o zor yıllar geride kalınca, belki iki kardeş iyi de anlaşırlarsa, hayatta birbirlerini bırakmazlarsa, birbirlerini bir zenginlik olarak görebilirlerse, işte o zaman, dünyanın en büyük şansı olacaklar.. Bilmiyorum, ne olacak.. Umarım hayırlı, sağlıklı, huzurlu bir evlat olur, insan gibi insan olur, mutlu olur, mutlu eder.. İnşallah..!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder