Büyük planlar, projeler..
"Her bebek kısmetiyle gelir" derler.. Bu sözün doğruluğuna inanıyorum. Sadece maddi anlamda düşünmemek lazım, mesela bu bebek bana düşünce bazında kısmetle geldi. 4 kişilik bir aile olmanın getireceklerini düşününce, yaşamımın en azından gelecek 3 senesini planlama ihtiyacı içine girdim. Yeni bir bebeğimiz olmasaydı, bu Eylül itibarıyle, Maya yeni başlayacağı anaokuluna alışır alışmaz ben de tam zamanlı terapistliğe geri dönecektim. Bir de 3 senedir rafa kalkan doktora tezimi yazıp bitirme planım vardı. Hayat; ufacık bir etkiyle tüm planları kökten değiştirtebiliyor insana :)
İnşallah iki numara bebeğimize sağlıkla kavuşabilirsek, Maya'ya 2 sene boyunca verdiğim ana kucağını ona da vermek istiyorum. 2 yaştan önce kreşe hala karşıyım ve yaşam koşullarım gereği bakıcı / aile büyüğü gibi bir şansım olmadığı için, çocuklarımı kendim büyütmeyi tercih ediyorum. Bu kariyerime 4-5 senelik bir boşluk katsa da, şu ana dek pişman olmadım ve ikinci çocukla da çok yorulacağımı biliyor ama pişman olacağımı düşünmüyorum. Maya'da olduğu gibi, 2 yaş sonrası yine yavaş yavaş yazı zamanlı, anaokulu yaşı geldiğinde ise tam zamanlı işe dönmek umudum ve planım.. 5 senelik boşluktan sonra tabii ki zor olacak bu dönüş fakat 5 sene içinde de boş boş oturmayacağım, bir şekilde mesleğimden kopmayacağım, en azından okuyorum, yaşam boyu eğitimime devam ediyorum, o nedenle elbet bir kapı açılır diye umuyorum.. Şimdiden 3 sene sonrasını düşünmek de anlamsız, o nedenle bakalım, hakkımızda en hayırlısı olsun inşallah.. İçim kariyer konusunda rahat.
Fakat; açıkcası başka büyük projeler de aklımı çelmiyor değil. Dost sohbeti sırasında açılan bir konu üzerine bu bloğumu biraz daha zenginleştirip, biraz daha kitabi bilgiler ekleyip, özel yaşamı çıkartıp bir yazılı basılı "Öğrenen Anne Serisi" hazırlama fikri gündeme geldi. Gelişim ve klinik alanlardaki psikoloji eğitimim ve deneyimimi yazıya döküp, üstüne annelik deneyimimi eklersem sanırım ortaya hem okuru memnun edebilecek, hem de üretmeyi seven bir insan olarak beni geride anlamlı bir eser bırakma hissiyle kuşatacak çok güzel bir fikir bu. İtiraf edeyim; beni uzun zamandır böyle heyecanlandıran çok fazla proje çıkmamıştı. Sizler ne düşünürsünüz? Fikirleriniz benim için değerli..
Eğer kitap işine girişirsem; ne yazık ki bloğu kapatmam gerekecek çünkü çocuklardan kalan zamanımı adam gibi bir eser hazırlamaya harcamak isterim. Burdaki yazıları kopyalamak değil de, konulara ayırmak, yeniden gözden geçirmek, içine psikolojik altyapı katmak baya ciddi bir çaba gerektirecek ve bu beni heyecanlandırıyor. Fakat bunu yapacaksam, Öğrenen Anne'ye veda etmemiz de gerekecek ve her ne kadar bu yola yalnız başıma çıkmış olsam da, bugün sayıları binleri geçen okur ve aktif yorumcu da bana katıldığı için, bloğu artık kişisel malımmış gibi göremiyorum. Sizlerden gelen tepkiler de bana hep yalnız olmadığımı, burda bir aile olduğumuzu hissettirdi, o nedenle bloğa hep birlikte yavaş yavaş, kendimizi hazırlayarak veda edelim istiyorum.
Bunun için, kapanış günümüz olarak kızımın 3. yaş gününü; 31 Mayıs 2016'yı belirledim. O zamana dek hem biraz blogda ele almak istediğim son yazıları toparlarım, taslakları eritirim, hem de yavaş yavaş birlikte alışırız Öğrenen Anne'nin yokluğuna diye düşündüm. Çünkü Öğrenen Anne'yi kapatmak en azından benim için çok büyük bir boşluk yaratacak, buraları özleyeceğim, bu da bir gerçek..
Burada çok güzel dostluklar kurduk, birbir bloglarımızı şenlendirdik, bazılarınızla birebir tanıştık ve görüştük, bir çoğunuzla ise sosyal medyadan iletişim kurduk. Bu güzel dostlukları devam ettirmeyi çok isterim. Fakat; bir yandan da blog dediğim gibi kontrolümün çok dışında büyüdü ve kontrolü benim elimden çıkıp kamuya ait olmaya başladı. Bu da; samimi ilişkileri, küçük çaplı sosyal ortamları, anonimlik yerine kişiselliği seven bir insan olduğum için beni zorluyor. Sık sık reklam teklifleri alıyor ve ticarileşmemek için geri çeviriyorum, yazılarım bazen çalınıyor ve "uzman" bloglarda izinsiz yayınlanıyor, etik hassasiyeti olan bir insan olarak çok zorlansam da şakaya vurmaya, bu ahlaki yozlaşmaya fazla takılmamaya çalışıyorum. Bazen de söylediklerim ailemizin dışından gelen, beni ve sizleri tanımayan bazı ziyaretçiler tarafından yanlış anlaşılıyor, hiç hak etmediğim eleştirilere maruz kalıp, yoktan yere üzülüyorum. Sizlerin sorunlarına kafa yorduğum zaman, sizi aile gibi önemsediğim ve ciddiye aldığım için, yemek masasında eşimi dahi dinlemiyor olabiliyorum, yorumları tek tek cevaplayayım derken cumartesi sabahı kendime ayırabildiğim tek saat geçip gidebiliyor. Kısacası Öğrenen Anne'nin büyümesi beni yoruyor.. Artık daha fazla büyümesin, genişlemesin, iyice elden avuçtan kaçıp gitmesin istiyorum..
Bu nedenle; bana en doğru görünen kararı vererek, 31 Mayıs 2016 günü bloğumu sonlandıracağım. Yazma aşkımı biraz kitaba yönlendireceğim. Anneliği ise artık inşallah tek değil çifte bücürüklerden öğrenmeye, "Yaşam Boyu Öğrenen Anne" olmaya devam edeceğim.. Niyetim daha az blogda, daha çok hayatta olmak. Buna hem benim, hem ailemin ihtiyacı var.
31 Mayıs'a dek önümüzde baya bir zaman var. Hep birlikte yavaş yavaş, sanki bir evden taşınır gibi, tüm hatıraları toparlayalım, eksik kalan yerleri onarıp yamayalım, bir sonraki adıma hazırlanalım istiyorum. Umarım bu vedanın, bu yeni bir başlangıca gebe olan bitişin altından güçlenerek, hep birlikte kalkarız.. Desteğiniz ve yorumlarınız için şimdiden hepinize teşekkürler..!
31 Mayıs'a dek önümüzde baya bir zaman var. Hep birlikte yavaş yavaş, sanki bir evden taşınır gibi, tüm hatıraları toparlayalım, eksik kalan yerleri onarıp yamayalım, bir sonraki adıma hazırlanalım istiyorum. Umarım bu vedanın, bu yeni bir başlangıca gebe olan bitişin altından güçlenerek, hep birlikte kalkarız.. Desteğiniz ve yorumlarınız için şimdiden hepinize teşekkürler..!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder